Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması’nda yer alan bir anne-oğul sevgisizliği ve bağlanma bozukluğunu anlatan “Bir Umut” filminin gösterimi yönetmen-senarist Ümit Köreken, senarist- yapımcı Nursen Çetin Köreken, oyuncular Baran Şükrü Babacan, Eylem Yıldız, Savaş Baytok, Deniz Yerdelen, filmin müziklerine imza atan Cafer Ozan Türkyılmaz ve görüntü yönetmeni İbrahim Çaltılı’nın katılımıyla gerçekleşti.
Ümit Köreken: “İlk uzun metraj filmim “Mavi Bisiklet” bir büyüme, gereğinden fazla sorumluluk alan bir çocuğun hikâyesiydi. “Bir Umut” da 35-40 yaşlarına gelmesine rağmen bir türlü sorumluluk alamayan, büyüyemeyen, travmalar içinde yaşayan bir adamın hikâyesi. Hem yönetmen hem de senarist olarak aslında benim de hikâyem. “Bir Umut” her anlamda en çok beni büyüttü.”
Nursen Çetin Köreken: “Özellikle yaralanmış erkekler, yaralanmış kadınlar ve yaralanmış coğrafyada yaşadığımız, ilişkileri tek başına yaşayamayan bir coğrafyada olduğumuzdan bunları bir senaryoda ortaya koymak zordu. Biz de büyürken bu zorlukları gerek kentte gerek doğuda gerek batıda her şekilde yaşıyoruz. Ama kadın olarak daha çok yaşıyoruz. Burada yaralanmış bir erkekten bahsediyoruz ama kadınlara dönüp baksak orada da yaralanmış, kendi olamamış, sesini duyuramamış kadınlarımız çok.”
Eylem Yıldız: “Çok kolay gibi görünen zor bir mesele aynaya bakmak, hepimiz için bir büyüme filmi oldu bir miktar. Kendine, ilişkilere daha da yakında bakıyorsun, gerçekten mikro bir ameliyata girmiş gibi hissettik ön çalışmada. Çok şey düşündüm kendi hayatımla ilgili, korktum. Çünkü çok zordur kendi bildiğin dünyayı anlatmak.”
Baran Şükrü Babacan: “Ben Antalyalıyım, burada doğdum büyüdüm, 15 yaşında ilk kez sahneye biraz önce film izlediğimiz yerde adım attım. O yüzden fazla duygusalım açıkçası. Ben herkesin kendine özgü ve içine baktığınızda çok büyük açmazları olduğuna inanıyorum. Her oynadığım karakterde de o kişinin açmazlarıyla ilgilenmeye çalışıyorum. Ben de tiyatro yapıyorum, sinema filmlerinde oynamak istiyorum, Umut da öyle ama kendine has çok özel bir geçmişe sahip. Onun 45 saatlik bir zaman dilimine tanık oluyoruz. Hayatının belki de yıkıldığı ve çok başka yerlere döndüğü.”
Günün Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması kapsamında gösterilen ikinci film, bir yandan en sevdiği atı Turagay’ın satılması, diğer yandan ailesinin dağılmasıyla zorlu bir süreç yaşayan 13 yaşındaki bir çocuğun hikâyesini anlatan “Hara” oldu. Filmin yönetmen ve senaristi Atalay Taşdiken, oyuncuları Isabella Haddock, Nehir Erdoğan, Dolunay Soysert, yapımcısı Baran Seyhan, müzisyeni Cihan Güçlü, kurgucusu Melik Saraçoğlu, cast direktörü Harika Uygur film gösteriminde izleyicilerle buluştu.
Atalay Taşdiken: “Benim sinema yapmakla ilgili meselem; insana, insanın kalbine ulaşmak. Seyirciye dokunamadığım işlerimi başarısız addederim. Bu kadar yoğun gündemde, bu kadar karamsar bir hayatın içerisinde insanlara küçücük ‘umudunuzu yitirmeyin, hâla bir umut var’ demeye çalıştım.”
Nehir Erdoğan: “İlk defa ’sırtımızı ağaca yaslayalım da güç alalım’ diyen bir yönetmenle çalıştım. Çok mutlu bir sette çalıştım. Bu tip iyi niyetli filmler bizlere de şifa oluyor. Sizlerle birlikte ben de ilk defa izledim. Çok nahif bir film, birçok şey hatırlayarak ayrıldım.”
Dolunay Soysert: “Çok sıcacık ve güzel ilişkilerin olduğu bir setin içerisinde bazen karakterime çok kızdım. Hayat dair bir karakter aslında. Hepimiz hayatın belli dönemlerinde katılaşabiliyoruz. Karakterim Melike de katılaşmış bir kadın. Herkesin yumuşak bir karnı var, hikâyeler yeter ki başımıza gelsin. Ben kendimce karakterimin içerisinde bir değişimi göstermeye çalıştım. Çok da severek oynadım.”
Isabella Haddock: “Çok değerli bir ekiple bu yaşta çalışabildiğim için kendimi çok şanslı hissediyorum. Bu filmde rol aldığım için çok mutluyum, herkes çok yardım etti, çok teşekkür ederim.”
Baran Seyhan: “Filmin temelinde iyi niyet duygusu var. Bir de birlikte olma, dayanışma, aile olma, kan bağı olmadan da aile olma meselesi tüm dünyanın ihtiyacı olan bir şey. İnsanlar film yapabilirler, iyi film de olabilir kötü film de olabilir. Ama iyi niyetle yapılmış bir filmden kötü bir hisle ayrılmazsınız. Bu film için de çok net şunu söyleyebilirim ki; izleyen kişi iyi duygularla filmden ayrılacak.”
Uluslararası Uzun Metraj Film Yarışması’nda Rodrigo Sorogoyen imzalı Canavarlar / The Beasts ve Yasmine Benkiran yönetmenliğindeki Melikeler / The Queens izleyicilerle buluşurken, Başka Bir Dünya bölümünün merakla beklenen yapımları Savaş Atı / War Pony ve Yakın / The Close filmlerinin gösterimleri yapıldı.
Belgesel Film Yarışması’nda “Düet” ve “23 Sentlik Asker” Gösterildi!
Ulusal Belgesel Film Yarışması’nda “Düet” ve “23 Sentlik Asker” filmlerinin gösterimi yapıldı. Film sonrası gerçekleşen söyleşiye “Düet” filminin yönetmenlerinden Ekin İlbağ ve İdil Akkuş ile filmin ana karakterleri senkronize yüzme düet milli sporcuları Defne Bakırcı ve Mısra Güneş de katıldı.
Ekin İlbağ: “Altı yıl süren bir projeyi kendi kariyerlerimizi de şekillendirmeye çalışırken aynı şekilde devam ettirmek çok zor oldu bizim için. Bu süreçte düştüğümüz noktalarda birbirimizi kaldırmış olmamız önemli.”
İdil Akkuş: “Biz altı yıl boyunca bir süreci takip ettik, durduğumuz noktalarda aynı bir kurmaca senaryo şekillendirir gibi düşünüyorduk; Mısra ve Defne ne yaşıyor, biz bu hikâyede hangi duyguyu almak istiyoruz? Pandemide hepimiz evlere kapanınca şu an çekmezsek hikâyenin sonu olmayacak dedik. O yüzden kızlar çekti kendilerini. Pandemi, bu hikâye üzücü bitecek dediğimiz nokta oldu.”
Kore Savaşı hafızası oluşturan “23 Sentlik Asker” gösterimi sonrasında filmin yönetmeni Mümin Barış, senaristi Tayfun Luxembourgeus ve kurgucusu Mert Harmandar izleyicilerle buluştu.
Mümin Barış: “Bir Kore ve kahramanlık hikâyesinden ziyade aslında Kore Savaşı ve insani dram diyebiliriz bana sorarsanız. Her ne kadar kronolojik olarak gitmeye çalışıyor olsak da filmde büyük savaşlar, büyük kahramanlıklardan ziyade açlık, arkadaşlık gibi daha insani bir dramaturji kurmaya çalıştık,”
Ulusal Kısa Metraj Film Yarışması’nda Heyecan Başladı!
Ulusal Kısa Metraj Film Yarışması filmleri Kasım Ördek’in “Birlikte, Yalnız”, Yılmaz Özdil’in “Aforoz”, Yağmur Mısırlıoğlu’nun “Bugün Değil”, Barış Kefeli ve Nükhet Taneri’nin “Ben Tek Siz Hepiniz”, Turan Haste’nin “Rutubet”, Deniz Telek’in “Suyu Bulandıran Kız”, R. Hakan Arslan ve Kerem Yükseloğlu’nun “Tek Yön”, Özgürcan Uzunyaşa’nın “Cehennem Boş, Tüm Şeytanlar Burada”, Emre Birişmen’in “Kule”, Benhür Bolhava’nın “Koyun”, Charles Emir Richards’ın “Suriyeli Kozmonot” ve Esme Madra’nın “Fırtına” Türkiye’de ilk kez Antalya’da izleyiciyle buluştu. Gösterimler sonrası gerçekleşen söyleşilerde film ekipleri izleyicilerle bir araya geldi.
Yeni Nesil Sinema Okulu Filmleri Gösterildi!
Antalya Büyükşehir Belediyesi ve Hollanda Büyükelçiliği işbirliğiyle gerçekleştirilen “Yeni Nesil Sinema Okulu” projesi kapsamında uzun süren bir eğitim döneminin ardından, 23 kız öğrenciden oluşan 5 ekip tarafından çekilen 5 filmin gösterimi Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkan danışmanı Doç. Dr. Önder Bilgin, Antalya Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanı Okan Yavuz, Hollanda Büyükelçiliği’ni temsilen Deniz Bezirgan, İyi Parti İl Kadın Politikaları Başkanı Ayten Damatoğlu ve başkan yardımcıları, CHP Merkez İlçe Kadın Kolları Başkanları, kadın odaklı sivil toplum kuruluşları ve siyasi partilerin kadın kolları temsilcileri, öğrenciler ve projenin jüri üyelerinden Ayşe Erbulak Özgürdal, Bennu Yıldırımlar, Gözde Kural, Pelin Batu ve Şebnem Burcuoğlu ile projenin eğitmenlerinin katılımıyla gerçekleşti.
“Kadının Gözüyle Sinemanın Gücüyle” sloganıyla yola çıkılan projede filmler uzun bir eğitim sürecinin ardından tamamlandı. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nden “3 Numara” ile Medine Baskın, Mardin Artuklu Üniversitesi’nden “Her Hayat Eve Sığar mı?” isimli çalışma ile Rojda Ezgi Oral, Ankara Üniversitesi’nden “Kamera Arkası” ile Ayşe Sena Öz, Mersin Üniversitesi’nden “Muhtar Bey” isimli çalışma ile Emine Doru ve Malatya İnönü Üniversitesi’nden “Porê Zer- Altın Saç” isimli çalışma ile Zeynep Ordu ve ekiplerine gösterim sonrası teşekkür belgeleri, projede yer alan değerli isimlere plaketleri verildi.
Bennu Yıldırımlar: “Genç arkadaşlarımızın yolları açık olsun, daha nice nice festivaller olsun, her şey onlar için güzel olsun. Hepinizin yolu açık olsun sanat içinde sanatla birlikte kalın.”
Ayşe Erbulak Özgürdal: “Ben çok gururlandım ve çok duygulandım. İleride çok ünlü bir yönetmen olduklarında onlarda küçücük de olsa bir hakkım vardı diyeceğim. Ellerinize sağlık.”
Pelin Batu: “Ülkemizde pek çok şey konusunda umutsuz olabiliyoruz ama en büyük umudum gerçekten açık ara kadın hareketi.”
Şebnem Burcuoğlu: “Hem bizim için hem de bu değerli geleceğin yönetmenleri için ilk defa gerçekleşen bir projeydi. Çok büyük bir heyecanla harika bir yola çıktık. Onların yolu açık olsun. Çok teşekkür ediyorum herkese.”
Gözde Kural: “Ben hepinizin geçtiği yollardan geçtim. Umarım on yıl sonra siz benim yerimde olursunuz. Yolunuz açık olsun.”
Antalya Film Forum Başladı!
Antalya Film Forum güne tanışma kahvaltısıyla başladı. Belgesel ve Kurmaca Work-in-Progress Platform projeleri sunumlarının gerçekleştiği gün boyunca, proje sahipleri bire bir toplantılarda endüstri profesyonelleriyle bir araya geldiler.
Katriel Schory’nin moderatörlüğünü yaptığı, Arte France Sinema Genel Müdürü Olivier Père, Medienboard Berlin-Brandenburg fonunun yöneticilerinden Teresa Hoefert De Turégano’nun konuşmacı olarak katıldığı “Film Nasıl Finanse Edilir?” başlıklı panel düzenlendi.
Festivalde Bugün / 3 Ekim Pazartesi
Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması kapsamında yönetmen Burak Çevik, Sofia Bohdanowicz ve Blake Williams’ın birlikte yönettikleri arkadaşının yasını tutan bir kadını ve iyileşme sürecini anlatan “Gidiş O Gidiş” 14.30’da, Belmin Söylemez’in yönettiği bağımsızlığını koruyarak ayakta kalma mücadelesi veren 3 kadının hikâyesi “Ayna Ayna” 17.00’da AKM Aspendos salonunda izleyici ile buluşacak. Her iki gösterim sonrasında AKM’nin yanında bulunan Balerin Cafe’de film ekiplerinin katılımıyla söyleşiler gerçekleşecek.
Uluslararası Uzun Metraj Film Yarışması’nda ise Signe Baumane’nin Tribeca Film Festivali’nde izleyiciyle buluşan, bir kadının içinde büyüyen isyanı tutku, mizah ve öfkeyle anlattığı canlandırma filmi Evlilik Hayatım / My Love Affair With Marriage 12.00’da, Michal Vinik’in daha rahat bir hayat sürmek için ülkelerini bırakıp İsrail’e göç eden iki kardeş üzerinden anlaşmalı evlilikleri sorguladığı Venedik Film Festivali’nde gösterilen Valeria Evleniyor / Valeria is Getting Married 20.00’da Türkiye’de ilk kez AKM Aspendos salonunda gösterilecek.
Ulusal Belgesel Film Yarışması filmlerinden Murat Erün’ün yönettiği "Hatice” 14.00’da, Pınar Fontini’nin yönettiği “Filmin Adı Ne?” 16.00’da; Metin Dağ’ın yönettiği “KAF KAF” ise 18.00’da AKM Perge salonunda ücretsiz izlenebilecek. Belgesel film gösterimleri sonrasında yönetmenlerin katılımıyla söyleşiler gerçekleşecek.
Özel Gösterimler kapsamında yönetmen İlke İşisağ’ın Türkiye’nin ilk kadın il belediye başkanı Leyla Atakan’ın hayatını anlattığı Leyla Hanım filmi 12.00’da AKM Perge salonunda film ekibinin katılımıyla ücretsiz izlenebilecek.
Festivalin Başka Bir Dünya bölümünde yer alan filmlerden Charlotte Wells’in Cannes Film Festivali’nde gösterilen, bir baba kızın duygu yüklü hikâyesini anlattığı Güneş Sonrası / Aftersun 19.30’da, 2022 Cannes Film Festivali’nde En İyi Yönetmen ödülüne layık görülen Park Chan-wook’un soruşturduğu cinayetin şüphelisine aşık olan bir dedektifin hikâyesini anlattığı Ayrılma Kararı / Decision to Leave 21.45’te Yıldızların Altında 2 açık hava sinemalarında izleyiciyle buluşacak.
Uluslararası Uzun Metraj Film Yarışması’nda Yasmine Benkiran’ın yönettiği Melikeler / Queens filmi 12.00’da, Rodrigo Sorogoyen imzalı Canavarlar / The Beasts 14.30’da, Lukas Dhont’un yönettiği Yakın / Close 17.00’da, Gina Gammell ve Riley Keough’ün birlikte yönettikleri Savaş Atı / War Pony 19.00’da Doğu Garajı Kültür Merkezi’nde ikinci kez izleyiciyle buluşacak.
Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması kapsamında Atalay Taşdiken’in “Hara” 19.30’da, Ümit Köreken’in “Bir Umut” 21.45’te, Yıldızlar Altında 1 açık hava sinemalarında ikinci kez gösterilecek..